Makale Detay

 
Beyzanur yaman | YURTSEVEN HUKUK BÜROSU

CEZAEVİNDE SUÇA SÜRÜKLENMEMİŞ ÇOCUKLAR



Cezaevi ve suç ile erken yaşta tanışan çocuklar ne yazık ki sadece suça sürüklenen çocuklar değildir. Cezaevinde doğan ya da sonradan anneleriyle orada yaşamaya başlayan çocuklar ceza infaz sisteminin önemli bir gerçeğidir. Yani kurallar yetişkinlere göre oluşturulurken mevcut kurallara çocuklar için özel imkânlar sonradan eklenmektedir. Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu madde 65’e göre ‘’ Anaları hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan sıfır-altı yaş grubundaki çocuklar, analarının yanında kalabilirler.’’ Şeklinde ki düzenlemesi ile anneleri hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan sıfır-altı yaş grubundaki çocuklar, annelerinin yanında kalabilmektedirler.

Türkiye Barolar Birliğinin hazırladığı cezaevleri raporuna göre 10 Haziran 2016 Tarihi itibarıyla Ceza İnfaz Kurumlarında annesi ile birlikte kalan çocuk sayısı 528’dir. Bu çocuklar, tutuklu ve hükümlü değil. Yasa, 0-6 arası yaş grubundaki çocukların dışarıda bakacak kimsesi yoksa annesiyle cezaevinde beraber kalmasına izin veriyor. Yine bu rapora göre çocuklar cezaevinde mahkumların kaldığı koğuşlarda kalıyor. Çocukların ayrı yatak hakkı yok. Annesiyle 1 kişi sayılıyorlar. Dar bir yatakta beraber yatıyorlar. Adli koğuşlarda hiç tanımadıkları insanlarla aynı ranzayı paylaşıyorlar. Hücreler 2 kişilik, çocukla 3 kişi olunuyor. Ne yazık ki bu sayılan sıkıntılar iki ay gibi kısa sürede yapılan bir çalışma neticesinde gözlemlenen sorun ve sıkıntılardır. Tabi ki Türkiye’ de ki tüm cezaevleri için bu genellemeyi uygun değilse de tüm Türkiye' de yapılacak geniş kapsamlı bir araştırma ile daha büyük sorunların olduğu görülecektir.

Ayrıca 21 Aralık 2011 tarihli Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Arasında ‘Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevlerinde Annesinin Yanında Kalan Çocukların Gelişimlerinin Desteklenmesi’ Hakkında İşbirliği Protokolü de getirilen düzenlemeler arasında yer almaktadır. Protokolün beşinci maddesi de Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’na düşen sorumluluklardan bahsetmekte ve uygulamaya yönelik birtakım somut düzenlemeler getirmektedir. Bu düzenlemelerin amacı ilgili protokoldeki ifadesiyle 3-5 yaş grubu çocukların bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması, gelişimi, topluma uyumu, temel değer ve davranışları kazanması için, okul öncesi eğitim hizmeti verilmesidir.

Konuya ilişkin Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu Madde 65/1-2. Cümlede ‘‘Bu çocuklar gündüzleri ceza infaz kurumu bünyesindeki veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu veya diğer kurum ve kuruluşlara ait kreş ve gündüz bakımevlerinde barındırılırlar.’’ Şeklinde kanunda da bir düzenlemeye yer verilmiştir. Kaldı ki, çocuğun etrafındaki insanları örnek almaya başladığı yaşlarda, suç işlemiş atipik insanların yanında bulunması her ne kadar anne ile sürdürülmesi gereken derinlikli ilişkiyi sağlamak amacı güdülen düzenlemeler kapsamında olsa da hapishane koşullarında çocuğun sağlıklı gelişim hakkı elinden alınmasıyla birlikte suça özendirmeye kadar gidilebilen sonuçlar doğurabilecektir. Bu konuya ilişkin olarak 5275 Sayılı Kanunun ‘Hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi’ başlıklı 16.maddesinin 4 ve 5.maddeleri çocuğun cezaevi ortamı ile tanışmaması üzerinedir.

Kurumlarda çocuğu ile birlikte kalan annelerin en büyük engeli, kendi özgürlüklerine ek olarak çocuklarının özgürlüklerini de kısıtlıyor olmalarından ötürü duydukları suçluluk duygusu ve pişmanlıktır. Karar vermesi oldukça güç olan bu konuda en doğru çözüm yolu çocuğun üstün yararını gözetmek olacaktır. Görüleceği üzere sunduğumuz kanun maddeleri konuya ilişkin sadece genel çerçeveyi çizen düzenlemelerdir. Ülkemizdeki cezaevinde barınmak zorunda olan bebek mahpuslar için yeni yasal düzenlemeler gerekmekte ya da koşulların daha iyiye gitmesi için özellikle günümüzdeki Covid-19 bulaşıcı hastalığı göz önünde bulundurularak ivedilikle çalışmalar yapılmalıdır. Bahsi geçen hususlar Anayasa ve Ailenin Korunması ve Çocuk Koruma Kanunu ile sabit mevzuatlar çerçevesinde çözülmesi gereken meselelerdir. Aksi takdirde temel toplumsal sorunlar doğurabilecek sonuçlar ortaya çıkmasının önüne geçilemeyecektir.


Makale Etiketleri

Legala Sosyal Medya

Bu site, site deneyimlerinizi analiz etmek, içerikleri kişiselleştirmek, ziyaret tercihlerinizi hatırlamak, site kullanım istatistiklerini raporlamak için çerezler kullanılmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için Çerez(Cookie) Politikası ve KVVK aydınlatma metni sayfalarını incelemenizi rica ederiz.

Kabul Et